Kurban Bayramı yaklaşırken herkesin aklında yavaştan tatil planları oluşmaya başladı bile. Kimisi yurt içi tatil düşünürken kimisi de bu uzun süreyi yurt dışı tatiliyle değerlendirmek istiyor. Eğer siz de tatilinizi yurt dışında geçirmek isteyip çok da uzaklara gitmek istemiyorsanız kültürümüze yakınlığıyla bilinen Balkan ülkelerini tercih edebilirsiniz. Sizin için hazırladığımız bu yazıda hem hangi ülkelerin vize istemediğini öğrenebilir hem de mutlaka görmeniz gereken Balkan şehirlerini tanıyabilirsiniz.
Belgrad - Sırbistan
Avrupa kıtasının en eski başkentlerinden sayılan Belgrad, Sırbistan’a gittiğinizde mutlaka görmeniz gereken bir başkent. Her yaştan insana hitap eden Belgrad, Sava ve Tuna nehirlerinin birleşme noktasında kurulmasıyla eşsiz bir doğa manzarasına sahip. Avrupa’nın en eski şehirlerinden olan Belgrad, Doğu ve Batı’nın kesişme noktasında tam bir huzur kenti sayılıyor. Ulusal Tiyatro, Boško Buha Tiyatrosu ve Ulusal Müzenin çevrelediği Republic Square geziye başlayabileceğiniz doğru noktalardan. Daha sonra Knez Mihailova Caddesi’ne gidip sayısız cafe, dükkan ve butiklerden alışveriş yapabilir, Kalemegdan kalesini ziyaret edip Belgrad’ın zengin tarihine yakından tanıklık edebilirsiniz. Bunların yanı sıra Belgrad’da görülecek yerler arasında St.Sava Ortodoks Kilisesi, Sırbistan Ulusal Müzesi, Etnografya Müzesi ve Nikola Tesla Müzesi ve African Museum bulunuyor. Aynı zamanda Sırbistan’ın Türk vatandaşlarından vize istemediğini de göz önünde bulundurabilirsiniz.
Saraybosna - Bosna Hersek
Bosna Hersek’in başkenti olan Saraybosna’yı ziyaret ettiğinizde burada dikkatinizi çekecek ilk şeylerden biri Osmanlı’dan kalma tarihi eserler olacak. Aynı zamanda burada, Osmanlı eserleri dışında birçok farklı medeniyete ait eseri de görmek mümkün. Saraybosna’da görmek isteyeceğiniz birçok yer var ve bu yerlerin neredeyse hepsi birbirlerine yürüme mesafesinde. Bu da size büyük bir zaman avantajı sağlıyor. Saraybosna ziyaretinize Saraybosna’nın tarihi merkezi olarak bilinen ve tarihi 15. yüzyıla kadar dayanan Osmanlı Çarşısı olarak da adlandırılan Başçarşı’yla başlayabilirsiniz. Böylece bu çarşı etrafındaki Gazi Hüsrev Bey Cami, Beyaz Burç, Brusa Bedesteni, İmparator Cami, ve Saat Kulesi’ni de kolaylıkla ziyaret edebilirsiniz. Bunların yanı sıra Saraybosna’yı ziyaret etmeye karar verdiyseniz mutlaka görmeniz gereken, şimdilerde müze olarak ziyaret edilebilen Umut Tüneli. Bu tünelin Saraybosna’da savaş döneminde önemli rol oynadığı ve şehirde gıda, ilaç, mühimmat sıkıntısı yaşanırken Bosna ve Saraybosna arasında bağlantı kurulumunu sağladığı biliniyor. Her yanı tarih kokan ve bu saydıklarımızın yanında daha bir çok ziyaret edilebilecek yere sahip olan Saraybosna, vizesiz seyahat edebileceğiniz balkan ülkelerinden biri.
Split - Hırvatistan
Hırvatistan’ın ikinci büyük şehiri olan Split, palmiye ağaçlarıyla çevrelenmiş kordonu, Adriyatik Denizi’nin serinliğiyle turistlerin gözde balkan şehirlerinden. Büyük bir limana sahip olan Split, çevresindeki diğer adalara geçiş için önemli bir nokta görevi görüyor. Split’te hem eski Roma tarihi şehir konseptini yaşayabilir hem de büyük şehirdeymişsiniz gibi hissedebilirsiniz. UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alınan Split tarihi merkezi, bu sayede ziyaretçilerinden Split şehrinin Hırvat kültür merkezi olduğu gibi yorumlar aldığını söyleyebiliriz. Split’e geldiğinizde bir Roma tapınağı ve Katolik kilisesi karışımı olan Saint Domnius Kathedral’ini ziyaret etmelisiniz. 305 yılında yapılan bu yapı, şehrin doğu bölümünde yer almakta. Aynı zamanda burada şehrin simgesi haline gelmiş olan çan kulesini de görebilir, kulenin dar merdivenlerinden çıkarak şehrin muhteşem manzarasını seyredebilirsiniz.
Kotor - Karadağ
Karadağ’da tarihi bir liman şehri olan Kotor, tarihi dokusu, mükemmel denizi ve sakinliğiyle kapılarını tatilini sessiz sakin ve huzurlu geçirmek isteyen tatilcilere açıyor. Eşsiz doğal güzelliği ve ilgi çekici mimarisiyle UNESCO ‘nun Dünya Miras Listesi’ne adını yazdıran Kotor, doğal limanıyla da yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktası haline geliyor. Kotor’daki yapılar, şehrin dokusu korunarak yenilendiği için tarihi görüntüsünden hiçbir şey kaybetmiyor. Kotor’a geldiğinizde mutlaka ziyaret etmeniz gereken yerlerden biri hiç süphesiz ki Old Town. İçine girdiğiniz andan itibaren sizi başka bir tarihe taşayacak olan Old Town, dar sokakları, taş kaldırımları, tarihe uygun yapılandırılmış cafeleriyle sizi büyüleyecek. Old Town’ın içinde ziyaret edebileceğiniz birçok yapı da mevcut. Bunlardan biri 809 yılında yapılmış olan St. Tryphon Katedrali. St. Nicholas Kilisesi, St. John Kalesi ve buna benzer daha birçok tarihi yapı Kotor’da görebileceğiniz yerlerden. Kotor’a gitmişken tekne turu da yapmanızı öneririz. Tüm şehri denizden izleme imkanı sunan bu turlar, tekneler kıyıya çok yakın geçtiği için kıyıda yer alan tarihi yerleri de kolayca izlemenizi sağlıyor. Bütün bunların yanı sıra Karadağ’a vize istenmediği için burayı kolayca ziyaret edebilirsiniz.