Yunan adaları tüm ülke vatandaşları tarafından çok sevilen ve tercih edilen rotalar arasında ilk sıralarda yerini alıyor. Türkiye’ye bu denli benzeyen bir ülke söz konusu olduğu zaman Türkler’de bu rotadan pek şaşmıyorlar tabi. Euro kullanılıyor olmasına rağmen son dönemlerde yaşanan politik olaylar sebebi ile oldukça ucuzlayan ülkede uygun fiyatlara kaliteli tatil yapmanız mümkün. Eylül ve Ekim, Şubat ve Mart aylarında, diğer ülkelerin vatandaşları elini ayağını çektiğinde dahi Türk turist akınına uğrayan Yunanistan neredeyse ikinci evimiz gibi oldu. Her yıl olduğu gibi bu yılda değişiklik göstermeyen vize başvuru durumu Haziran ayı itibariyle hızlı şekilde başladı. Schengen vizesi ile uğraşmadan kapıda vize alabiliyor olmak bu trafiği geçtiğimiz yıllara göre biraz da olsa azalttı diyebiliriz. Eğer kapıda vize almak nasıl oluyor? derseniz; belirlenmiş adalara, sadece yaz döneminde belirli tarihleri kapsayacak şekilde vize almadan gidilebiliyor. Tek girişli olan bu vize ile Yunanistan'a ya da diğer Schengen ülkelerine geçmek mümkün değil. Vize sadece Rodos, Kos, Samos, Midilli, Meis ve Sakız adalarını kapsıyor. Bizlerde vizesiz gidebilieceğiniz ve gerçekten görmeniz gerektiğini düşündüğüm Midilli Adası hakkında bilgi sahibi olmanızı istedik ve detaylı bir yazı hazırladık. Şimdidem iyi tatiller dileriz.
Öncelikle Midilli adasına nasıl gidebiliriz sorusuna yanıt vererek başlayalım. Midilli gitmesi kolay bir ada. Ayvalık üzerinden gitmek mümkün. Eğer tatiliniz için yeterli zamanınız varsa adaya gitmeden önce Ayvalık ve çevresini gezmenizi öneririz. Ayvalık iskelesinden karşı kıyıya Turyol ya da Jale Tur isimli özel firmaların feribotları ile geçebilirsiniz. Eğer daha önceden rezervasyon yaptırdıysanız feribota aracınızı da alabilirsiniz. Adaya gidiş geliş her iki firma ile de 30 euro. Kapıda vize alabilmek için normal Schengen vizesi için gereken evrakları yanınızda taşımanız gerekiyor. Vize ücreti Schengen vizesi fiyatından faha ucuz. Ayvalık’tan Midilli’ye 1 saat 15 dakika ile 1 saat 45 dakika arasında değişen saat aralıklarında ulaşabilirsiniz. Cunda adasının kıyılarını izleyerek geçireceğiniz deniz yolculuğu eminiz şahane olacak. Teknenin yanaştığı şehir Mytilini, burası adanın merkezi olarak biliniyor. Aynı zamanda Midilli isminin kaynağı da burası. Yunanlılar adalarına neden bu ismi taktığımızı bilmiyorlar ve adanın dünya da bilinen ismi Lesvos. Denizden limana doğru yaklaştığınızda ilk farkedeceğiniz şey kilise olacak. Midilli’ye ulaşmanız akşam saatlerine yaklaşacaksa ışıklandırılmış halini görme şansı yakalyacağınız kiliseye hayran kalacaksınız. 16. yüzyıldan kalma sayılı eserlerden olan bu kilise şehrin önemli koruyucusu olarak bilinen Aziz Theodore’nin kutsal emanetlerini barındırıyor. Theodore adayı 1836 yılında Osmanlı kuşatması sırasında savunmuş. Sonrasında Osmanlı’nın emrindeki askerler onu yakalamış ve asıp öldürmüşler.
Adaya gittiğinizde: İstiklal Caddesini andıran Ermu Caddesi’ne gitmenizi mutlaka öneriyoruz.
Kendi aralarında taverna dedikleri bizimse meyhane olarak adlandıracağımız mekanlarından birine giderek lezzetin doruklarına ulaşmanız mümkün. Civarda göreceğiniz cafelerin tamamı genellikle gecekulüp ya da bar olarak kullanılmaya devam ediyor. Monkey Bar bölgenin en popüler gece kulübü noktası. Eğer Midilli'ye gidiyorsanız eğlenmeden dönmeniz olmaz. Bize çok benzeyen lezzetlere sahip olmalarına rağmen size önerimiz kesinlikle kendilerine ait lezzetlerden birini denemeniz. Adada gezmekten sıkılmayacağınız kesin ancak size önerimiz eğer gezmekten sıkılır ve farklı bir şeyler yapmak isterseniz adanın kuşlar için ayrılmış milli parklarında zaman geçirebilirsiniz.